Tahkim sözleşmesinin geçerli
olarak kabul edilebilmesi için birtakım şartları taşıması gerekmektedir.
Yürürlükteki mevzuat kapsamında tahkime ilişkin düzenlemeler hem 6100 s. Hukuk
Muhakemeleri Kanunu’nda (“HMK”) hem de 4686 s. Milletlerarası Tahkim Kanunu’nda
(“MTK”) yer almaktadır. HMK’da yer alan düzenlemeler MTK anlamında yabancılık
unsuru taşımayan ve tahkim yeri olarak Türkiye’nin belirlendiği sözleşmeler
için geçerli olmakla birlikte MTK’daki düzenlemeler yabancılık unsuru taşıyan
ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği ve bazı maddeleri yönünden
Türkiye dışında belirlendiği durumlarda da uygulama alanı bulmaktadır.
MTK kapsamında hangi
durumlarda uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıdığı kanunun 2.maddesinde
düzenlenmiştir. Burada tarafların yerleri, tahkim yeri ve tarafların tüzel kişi
olmaları durumlarında ortakların bulunduğu devlet yönünden farklı ihtimaller
gündeme gelmektedir.
Tahkim sözleşmesi ayrı bir
sözleşme ile veya asıl sözleşmenin içerisinde yer alan bir madde ile de
öngörülebilmektedir. Her iki kanun da yazılı bir tahkim sözleşmesinin veya şartının
varlığını kural olarak aramakla birlikte; davacının tahkim şartı olduğuna
ilişkin iddiasına davalının itiraz etmemesi durumunda da tahkim yolu ile
uyuşmazlığın sonuçlandırılması mümkündür.
Geçerli bir tahkim
sözleşmesi veya asıl sözleşmeye eklenmiş bulunan tahkim şartının varlığına
rağmen, davanın genel mahkemelerde açılmış olması durumunda, davalı tarafından
ilk itirazda bulunularak uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözüme kavuşturulması
gerektiği belirtilmelidir. Bir başka anlatımla, mahkemeler tarafından tahkim
şartının varlığına ilişkin olarak kendiliğinden araştırma yapılmaz.
Tahkim sözleşmesi veya
şartının taraflarca kesin ve koşulsuz olarak öngörülmesi gerekmektedir. Bu
anlamda hem tahkim şartının öngörülmesi hem de genel mahkemelerin belirli
durumlarda yetkili olabileceğinin sözleşmede öngörülmesi tahkim şartının
geçersizliğine yol açabilmektedir.
Yargıtay tarafından verilen
güncel tarihli bir kararda, tahkim şartını düzenleyen maddede uyuşmazlığın
belirli bir tahkim tarafından çözüme kavuşturulması gerektiği belirtilmiş
olmakla birlikte, devamında tahkimle görülemeyecek hususlar ile
sözleşmede tahkime başvurulmayacağı belirtilen konularda genel mahkemelerin
yetkili olacağının belirtilmesi sebebiyle tahkim şartını geçersiz kabul
etmiştir.
Saygılarımızla